IQNA

İnanç İlkeleri; mead/10

Anında ceza ve ödül daha adil değil mi?

12:19 - February 09, 2023
Haber kodu: 3479244
Sadece eylemin kendisine değil, aynı zamanda etkilerine ve sonuçlarına da dikkat ettiğimizde, amellerin mükâfatı veya cezası adil sayılabilir.

Mead ile ilgili sorulan sorulardan biri de insanların yaptıklarının mükâfatını veya cezasını neden hemen almadıklarıdır. Herhangi bir eylemin ardından hemen bir ödül veya ceza gelse daha etkili olmaz mıydı?

Sadece eylemin kendisine değil, sonuçlarına da dikkat ettiğimizde ödül ve ceza adil olacaktır. Yasin suresi 12. ayeti: “Şüphesiz ölüleri diriltecek olan biziz. Onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz; aslında biz her şeyi apaçık bir ana kitaba ­kaydetmekteyiz.”

Birinin herhangi bir toplatı veya kutlamada aniden ışığı söndürüp kaçtığını varsayalım. Işıkları kapatmanın bir cezası yok ama sonuçları düşündüğünüzde fikriniz değişebilir.  Örneğin, karanlık ve kargaşa sonucu evde yangın çıkabilir veya birisi merdivenlerden düşebilir veya birisi saldırıya uğrayabilir. O halde sadece ışıkların söndürülmesini değil, bunun tüm sonuçlarını da düşünmek gerekir.

Bazen insanları iyileştiren yeni bir ilaç veya onlara zarar veren bir alet icat eden kişiye hemen ödül veya ceza vermek adil değildir. İlaçla kaç kişinin iyileştiğini veya o aletle kaç kişinin öldürüldüğünü görmek için dünyanın sonunu bekleyip, sonra değerlendirmeliyiz.

Filmi, yazısı, kitabı olan bir kimse fesada veya hayra sebep olabilir. Ve yıllarca insanlar üzerinde iyi yada kötü etkiler bırakır. Bu durumda ödül ve cezada  aceleci davranılmamalı sadece amelin kendisine bakılmamalıdır.  Belki kişinin yaptığı iyi ve kötü amellerin boyutunu ölçmek için dünyanın sonunu beklemesi gerekir.  Sonra da ona ödül ve ceza verilmelidir. Bu açıklamanın aklî bir dayanağı olmasının yanı sıra Kur’an ve hadis de delilleri vardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki, bir kimse bir hayrın yolunu açarsa veya bir hayra vesile olursa, o yolu tutanların veya o salih ameli işleyenlerin sevabını, sevaplarından bir şey eksiltilmeden paylaşır. Kim fitnenin merkezini veya fitne yolunu halkın önüne koyarsa, o yola çıkanlar günahkar olduğu gibi onlarla birlikte  hepsinin azabını paylaşacaktır.

Mead’ın ilk sebebi ‘İlâhi adalet’ olup üç esasa dayanır:

1-Allah’ın ve Peygamber Efendimiz’in  (sav) sözleri ve emirleri doğrultusunda insanlar iki gruba ayrılır. Bir kısmı bu emirlere muhalefet eder diğer bir kısmıda bu öğretilere uyanlar.

2-Dünya bir ceza yeri değildir. Bütün iyilikleri mükâfatlandırmak ve bütün kötüleri cezalandırmak mümkün değildir.

3- Allah adildir ve adaleti yerinde sağlam aklî delillerle ispatlanmıştır. Allah, insanların amellerini karşılıksız ve cezasız bırakmayacaktır.

Bu nedenle Kıyamet Günü ödül ve ceza yeridir.

Muhsin Kıraati’nin,  İnanç İlkeleri  (mead) kitabından alıntıdır.

 

captcha