Kur’an’nın bakış açısına göre depresyon

IQNA - Toplumda çok sık görülen ruhsal rahatsızlıklardan biri olan ve Psikiyatrinin “soğuk algınlığı” olarak kabul edilen depresyonun ilk kez tanımlanması Hipokrat dönemine kadar uzanır.

Depresyonu kısaca kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük hali olarak tanımlayabiliriz.

Kur’an ayetlerinde depresyondan korunmanın en önemli yolunun Allah’a iman ve O’nu anmak olduğundan bahsedilir.

Depresyon, sürekli bir üzüntü hissine, ilgi ve enerji kaybına, suçluluk duygusuna, iştah kaybına, ölümü ve intiharı düşünmeye neden olan kişinin sosyal yaşamını bozan ruhsal bir durumdur. Bir kişide şu belirtilerden herhangi biri en az iki hafta boyunca mevcutsa, o kişiye depresyon tanısı konulur: Günlük aktivitelerin çoğundan keyif almada azalma, belirgin kilo kaybı veya iştah artışı, konsantrasyon ve dikkat bozukluğu, sürekli moral bozukluğu veya üzüntü, umutsuzluk hissi ve çaresizlik, uyku düzeninde dengesizlik, sebepsiz yere ağlamak, suçluluk, az konuşma, sinirlilik ve başkalarına karşı hoşgörüsüzlük, motivasyon veya bir şeylere ilgi eksikliği, karar vermede zorluk, başkalarının yargılarından korkma ve endişelenme, intihar düşüncelerine sahip olmak.

Kur’an-ı Kerim’de hüzn, gam, gusse gibi depresyona işaret eden kelimeler mevcuttur.

Bakara suresi 277. ayeti: “Şüphe yok ki iman edip dünya ve âhiret için yararlı şeyler yapanlar, namaz kılanlar ve zekât verenlerin rableri katında ecirleri vardır; onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir.”

Bu ayette Allah’a iman etmenin ve O’nu anmanın insanı depresyon dahil her türlü ruhsal rahatsızlıktan kurtararak huzur vereceği bildirilmektedir.

Ra’d suresi 28. ayeti: “Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.”

Aslında psikolojik baskıların çoğu geçmişe üzülmekten ve fırsatları kaçırmaktan ya da gelecekten veya olabileceklerden duyulan korkudan kaynaklanmaktadır. Kur’an-ı Kerim’e göre depresyonla mücadele etmenin yollarından biri yaşama ve olaylara olumlu bakmaktan geçer. İnsan geçmişte yaşananlara üzülmemeli gelecekten de korkmamalıdır. İnsan hayata kapsamlı bir şekilde yaklaşırsa kendine ve çevresine olumlu bir bakış açısı kazandırabilir.

Bakara suresi 216. ayeti: “.. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

Öyleyse insan başına gelen olaylar karşısında sabırlı davranır ve kontrolünü kaybetmezse üzüntüsü kısa sürede sona erecek ve yerini mutluluk alacaktır.