Sosyolog ve din araştırmacısı İmad Furuğ Nehcü’l Belağa dersler dizisinde Hz Ali’nin (a.s) düşüncelerini tanıtarak fitnelere karşı sabır ve vaktinde önlem alma konularını açıkladı. Metin özeti şöyledir:
Nehcü’l Belağa’nın 5. Hutbesinden siz kısa bir bölüm seçtim. Bu hutbenin okunmasının sebebi ayrı bir önem arz etmektedir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yerine ilk halife olarak Hz Ebubekir’in seçilmesinin ardından Ebu Süfyan, Ali bin Ebi Talib’e (a.s) kendisinin yardım edeceğini ve Müslümanların liderliğini üstlenmesini önermesiyle ilgilidir. Hz Ali (a.s) Ebu Süfyan’ın bu teklifinin amaç ve hedeflerini bildiğinden bu hutbede buna tepki gösterdi. Hutbede sabır ve hikmet üzerine değerli dersler vardır:
"Ey insanlar! Fitne dalgalarını kurtuluş gemisiyle aşın, nefret yolundan ayrılıp gurur tacını başınızdan atın. Kanadıyla uçan (yeterli taraftarlarıyla kıyam eden) kurtulur ve teslim olan (yeterli taraftarı olmadığından inzivaya çekilen) halkı rahatlığa kavuşturur. Bu (yeterli taraftar olmadığı halde iddia ettiğiniz kıyam) kokmuş ve rengi değişmiş bir sudur. Yiyenin kursağında düğümlenen bir lokmadır. Vakti gelmeden ham meyveyi devşiren, başkasının toprağına tohum ekene benzer.”
Zamanı gelmediği için bazen bir konu hakkında sessiz kalmamız ve tavrımızı açıkça ifade etmememiz daha iyidir. Bu şartlar altında konuşursak istediğimiz amaca ulaşamayız.
Konuşmamız gereken yerde susarsak, susmamız gereken yerde konuşursak bu olgunlaşmamış meyveyi koparmak gibidir. Olgunlaşmamış ham meyveyi kopardığımızda ise sanki başkasının toprağına ekin ekmeye benzer.
Hz Ali’nin (a.s) hutbesi şöyle devam ediyor:
“Konuşacak olursam hükümet hırsına kapıldığımı söylüyorlar. Susacak olursam ölümden korktuğumu iddia ediyorlar. Heyhat! Başımdan geçen bunca sayısız zor ve ağır olaydan sonra mı ölümden korkacağım. Allah'a andolsun ki Ebu Talib'in oğlunun (Ali'nin) ölümle ünsiyet ve dostluğu çocuğun anne memesine olan ünsiyet ve dostluğundan daha çoktur. Ama ben şu anda gizli ilimlere daldım. Öyle ki eğer bildiklerimi açığa vuracak olursam derin kuyuya sarkıtılmış ip gibi titrer, ızdırap içinde kıvranırsınız.”
Bu ifadeler zamanı, muhatabları, kapasiteyi bilme ve tanımayı ifade etmektedir. Tüm insanlar özellikle toplumu bilinçlendirme görevi taşıyan seçkinlerin fitnelere karşı uyanık ve dikkatli olması gereklidir.