IQNA

İnanç ilkeleri; Nübüvvet / 2

İnsanoğlu ve adalet talebi

12:47 - November 21, 2022
Haber kodu: 3478324
İnsanoğlu tabiatı gereği adil olan bir yasayı destekler. İnsanoğlu, belli bir grubun isteklerine göre oluşmayan bir devlet arayışındadır. İnsan, bencilliği olmayan, konumundan çıkar peşinde koşmayan, sade bir hayat süren bir lider ister.

İnsanoğlunun doğal istekleri arasında samimiyet, sadelik, doğruluk ve adalet arayışı yatar ve insanlık bunları gerçekleştiren bir devlet ister. Tarihsel delillere göre böyle bir yönetimin açık örneği, yalnızca Allah’ın elçileri ve onlara ideolojik olarak yakın olanların kurduğu adil ve hakkaniyetli sistemlerde görülmektedir. İlâhi peygamberlerin yolu izlendiği takdirde bu istekler gerçekleşebilir, yüzyıllar boyunca insanları sömüren ve ezen canice iktidar sistemleri ve liderleri, bunca siyasetçi ve hukukçu yoksulların  ve mazlumların sorunlarını çözememiş ırkçılık ve putperestlik gibi hurafeleri devam ettirmektedirler.

İnsanların peygamberlerin rehberliğine olan ihtiyacının daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç örnek verelim:

1-İnsanları davet eden bir ev sahibi düşünün; misafirler evin yolunu bilmez yol boyunca çıkmaz sokaklar , dolambaçlı yollar  ve gecenin karanlığında geçenleri tehdit eden tehlikeler yer almaktadır. Evsahibinin vazifesi misafirlere rehperlik etmesi için bilge ve nazik birini göndermesidir. Aksi takdirde davet anlamsız olacaktır.

Allah tüm dünyayı insanın faydalanması için yaratmıştır. İnsanlığı ebedi mutluluğa ve kulluğa davet etmiştir. Doğru yolu bilmediğimiz için seçmekte hata yapma ihtimalimiz vardır. Bu yolda şeytanın vesveseleri, tağutlar, şirk, cehalet ve tefrika gibi karanlıklarla karşı karşıya kalabiliriz.

Yüce Allah Peygamber gibi bir önderi, Kur’an gibi bir yol haritasıyla bize göndermeseydi, O'nun davetleri bir anlam ifade etmez ve yaratılış amacı gerçekleşmezdi. Lider ve yol gösteren bir rehper olmadığı takdirde yolu ve hedefi kaybederiz.

2-Hastalandığınızda doktora, arabanız bozulduğunda tamirciye gidersiniz. Bunun nedeni gayet açıktır: Bir doktor insan vücudu hakkında, bir tamirci de araba hakkında sizden daha bilgilidir.

Yolu seçerken kandimizi Allah’a bırakmalıyız. Çünkü Yaradan yattığına karşı her zaman şefkatli ve merhametlidir. Mâide suresi, 50. ayeti: “Yoksa Cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Gerçeği kesin olarak bilip kabul eden kimseler için Allah’tan daha güzel hüküm sahibi kim olabilir?”

Kur’an’-ı Kerim’in Mülk suresi 14. ayetinde şöyle buyruluyor: “Yaratan bilmez olur mu? O, bütün inceliklerin farkındadır ve her şeyden ­haberdardır. “ Herşeyin yaratıcısı Allah yarattıkları hakkında tam ve yeterli bilgiye sahiptir.

3- İnsan hayatında bir yol seçmek zorundadır önemli olan bu yolu kimden alacağıdır:

a-İnsan kendi anlayış ve kişisel arzularına göre bir yol seçebilir

b-Başkalarının yolunu seçebilir.

c-Allah’ın Peygamberlerinin gösterdiği yolu seçebilir

Kısa bir düşünme sonucu üçüncü yolun en iyisi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü deneyimler yaşamda bir çok hata yaptığımızı bize gösterir. Bir yolu seçip sonra hatamızı fark edip yolu değiştirdiğimizi göstermiştir. bu yüzden birinci yoldan ayrılıyoruz.

İkincisi de dikkate alınmaya değmez, çünkü diğer insanlar da bizim sahip olduğumuz sınırlamalara sahiptir ve bu nedenle hata yapma olasılıkları yüksektir.

Tek yol, Allah’ın sonsuz ilminden ve masum peygamberlerin vahiy yoluyla bize sunduğu yoldur.

Muhsin Kıraati’nin İnanç ilkeleri, (Nübüvvet) kitabından alıntıdır.

 

 

 

 

captcha